Dedem Hasan Hüseyin Uzkes. Babam Mustafa Uzkes. İkisi de İvazpaşa’da oturuyorlardı. Dedem Kırım’dan gelmiş. Babam Nalbantoğlu Mahallesi’ne 1930-35’lerde taşınmış. Dedem, at arabasıyla nakliye işi yaparmış. Babam ise kasaplık… Tavuk alıp satıyormuş. Ben ortaokuldan sonra elektrik ustasının yanında yetiştim.
Biz, 5 kardeşiz: Abim Cemal Uzkes,Fenerbahçade futbol oynadı. Ordu milli takımıyla Dünya ikincisi oldu.
Mahallemizde bir inşaat yapılırken, manolya ağacının olduğu yerde Nalbantoğlu’nun yatırı bulunmuş. Mahallenin isminin buradan geldiği söyleniyor.
Evim, 1975 yılında yıkıldı ve yerine apartman yapıldı. Çocukluğumda eski kirazlı pasajının olduğu yerde bir ortaokul vardı. Burada hiç yabancı yoktu.
Bayramlarımız çok neşeli geçer; 2-3 gün evvelden hazırlıklara başlanırdı. İnsanlar birbirlerine çok saygılıydılar. Bayram ziyaretlerine çok önem verilirdi.
Düğünlerimizde şatafat yoktu. Oldukça sade ve güzel geçerdi. Gelinler kurdele ile süslenir; şerbet içilirdi.
Cenazelerde yardımlaşmaya büyük önem verilirdi. Cenaze evine mahalleli yedi gün boyunca yemek götürürdü. Sonrada cenaze evi yalnız bırakılmaz aylarca ziyaret edilirdi.
Mahalleli iki haftada bir, bir kişinin evinde toplanırlardı. Sandalye kapmaca oynanır; ip atlanırdı. Her evin bahçesi meyveliydi.
Hıdırellezde geceleyin Temenyeri’ne çıkardık ve dereye taş atardık.
Mahalledekilerin çoğu Kapalıçarşı’da esnaftı. Kumaşçı, kurukahveci, aktar ve kasapçılık işleriyle uğraşırlardı.
Hacılarımızı, uğurlama ve karşılama törenlerine mahallemizde büyük önem verilirdi. Yakup Amca Hacca gitmeden üç ay önce, hazırlık yapılarak uğurlandı. Uğurlamaya otobüslerle, develerle gidilirdi. Erzak hazırlanıp hacca giden kişiye verilirdi.
Mahallemizde bir bakkal vardı. Ona Kazım Abi derdik.
İnsanların maddi durumları şimdiye göre daha iyiydi. Daha çok orta sınıf insanlar bulunmaktaydı. Herkesin birbirine karşı sevgisi, saygısı ve hürmeti vardı.
Oturduğumuz evi1949 yılında Saraylı Hanım teyzeden aldık. Duyduğuma göre önceden bu evde Bursa Kadısı oturmuş. Ev haremlik selamlıkmış.
Çocukluğumda, mahallede lambalı radyo vardı. Televizyon 1965-66’da geldi. Benim hatırladığım, elektrik her zaman vardı.
Muhammet Mustafa Şahin 02.03.2010