Hıdır Kosifoğlu ile sözlü tarih görüşmesi

1960 doğumluyum. Babam
Ben bu mahalleye 1977 yılında geldiğimde Musababa Camisi yıkık bir haldeydi ve Yıkık Minare derlerdi. Ben Ulucadde’de çalışıyordum. Bir gün Mehmet Abi (Çakıcı) Ulucadde’ye geldi “bize bir kamyon lazım kereste toplayacağız, bize yardımcı olur musun?” dedi. Ben hangi cami diye sorunca Musababa Camisi için olduğunu söylediler. Bende tamam dedim. Onlar benim bu mahallede oturduğumu bilmiyorlardı. Hâlbuki babam Ahmet Kosifoğlu o esnada diğer mahalleliler gibi caminin inşaatında çalışıyordu. Biz o gün çıktık bir kamyona yakın kereste topladık. Keresteleri getirdim caminin bahçesine yıktım. Bana borcumuz ne kadar diye sordular. “Sen bu caminin inşaatında çalışırken para alıyor musun?”. “Öyle şey mi olur ben bu camiye yardım olsun diye arkadaşlarla beraber çalışıyorum” dedi. Onun üzerine ben de babamı gösterdim. “Bak ben bu adamın oğluyum. Benim babam da burada çalışıyor” deyince; “yaa öyle mi sende bu mahallenin insanısın dedi. Bunu da ölünceye kadar unutmadı. Bu mahalle çok güzel bir yer. Ben şu anda Yenişehir’de oturuyorum ama sık sık Musababa Camisi’ne gelirim. Buradaki huzuru hiçbir yerde bulamıyorum.

Mehmet Çakıcı ve İlyas Omay, 1979

 

ARAMA YAP