Eski Bursalıyız. Atalarımız 350 yıl önce Buhara’dan gelmişler. Bursa’da ailem cumhuriyetin ilanına kadar Emir Sultan türbedarlığı yapmışlar. Sonra Ulucami imamlığı vb. muhtelif camilerde görev almış ceddimiz var.
Ben 1931 Bursa doğumluyum. Bursa’da özel Reyhan Okulu’nda okudum. Bu okul Bursa’daki ilk özel okuldu. Mustafa Bey kurmuştu. Anaokulu da vardı. Selim Süter’in kızları, Memduh Gökçen, Bursa’nın eski ailelerinin çoğu o okulda okumuşlardır. Daha sonra Tahtakale Ortaokulu ve İstanbul Kabataş Lisesi’nde tahsilime devam ettim.
Babam Necati Sungur edebiyat öğretmeniydi. Amcam Zatı Sungur 1913 yılında denizaltı subayıydı. 1914 yılında Cihan Harbi çıkınca Zati Bey Almanya’dan dönemiyor. Alman ordusunda harbe katılıyor.
Hayatını idame ettirmek için her işi yapıyor. Ayakkabıcılık, katiplik… Fabrikada işi bilen biri aranıyor ben biliyorum diye işe başlıyor. Ustabaşı onu lokale konuşmaya diye götürüyor. Oradaki iskambil kağıdıyla oyunlar yaparken insanların hoşuna gidiyor. Hemen lokale kaydı yapılıyor. Almanya’da sahneye çıkmaya başlıyor ve orada evleniyor. Enver ve Osman adında iki oğlu oluyor. Zati Bey Güney Amerika’ya gidiyor. Çok servet sahibi oluyor. Gemiyle dönerken gemi batıyor ve servetini kaybediyor. Alman hanımı onunla Türkiye’ye gelmiyor. Zati Bey Türkiye’de yeniden evleniyor ve iki kızı oluyor.
Bende Kabataş Lisesi’ni bitirmedim, yarıda bıraktım. Amcamın mesleğine ilgi duydum. Beni kendi mesleğinde yetiştirmek istedi ama dedem karşı çıktı. Bunun üzerine Bursa Sanat Enstitüsü’ne girdim ve elektrik bölümünden mezun oldum.
Babam memurdu, ailede ticaretle uğraşan yoktu. İlk ben 1954 yılında ticarete başladım. Mehmet Başaran firmasında muhasebe yardımcısı olarak çalıştım. 1956 yılında yedek subay oldum. 1958 yılında Koza Han’da kendi yazıhanemi kurdum. Hem muhasebeci, hem de kömür ticareti yaptım. Aynı yıl Ticaret ve Sanayi Odasına kaydoldum. 1961 yılında yönetim kuruluna girdim. Demokrat Parti’nin Gençlik Kolu İl Başkanlığı, ihtilaldan sonra da Adalet Partisi’nin Bursa kuruluşunda bulundum. Ticaret Odası’nın yönetim kurulundayken ilk başkanımız Kamil Tolon’du. O dönemki yönetim Türkiye’deki ilk sanayi bölgesi olan Organize Sanayi Bölgesi’ni Bursa’ya kazandırdı. Bu konuda Kamil Tolon’un mücadelesi çoktur. Kamil Bey’den sonra Abdi Bey başkanlık yaptı. Bende 1970 yılında Ticaret Sanayi Odası başkanı oldum. Aynı sene Türk Odaları Birliği yönetim kurulu üyeliğine seçildim. Organize Sanayi Bölgesi’nin resmi açılışı 1970 senesinde yapılmıştı. 1963-1968 yılları arasında da Bursa Belediyesi encümenliğinde görev yaptım.
Koza Han’ı Yenileştirme ve Onarma Derneği yönetim kurulu üyesiydim. Av. Turgut Bulut başkan, ben de başkan yardımcısıydım. Koza Han’ın restorasyonu sırasında Teoman Özalp Ankara İmar İskan Bakanlığı’nda görev yapıyordu. Mülk sahiplerinin borçlanması şartıyla devlet eliyle restorasyon yaptırdık ve Koza Han oldukça önemli bir yapı oldu. Aşağı yukarı 1981-1982 yıllarına rastlıyordu. Koza Han restorasyondan sonra önemli bir ticaret merkezi haline geldi Artık tekstilin kalbi Koza Han’da atıyordu. Önemli firmaların burada yerleri vardı.
1958 yılından 1973’e kadar ticaretim devam etti. Sonra işlerimi kardeşlerim yürüttü. İlk kömür ticaretime Kemalpaşa kömür ocaklarından getirttiğim kömürle başladım. Sanayi daha kaliteli kömür istediği için Bolu ve Soma kömürü, özellikle Soma kömürü getirdim. Sahibi Cemal Ünal’ın Bursa distribütörüydüm. Nakliyenin bir kısmını kendimiz, bir kısmını da kiralık kamyonlarla yapardık. Bir ara kok kömürü getirmeye başladım. (1959 yılında) Kok kömürünü kimin, ne kadar getireceğine valilik ve belediye karar verirdi. Bursa’da üç tane kömür ticareti yapan kişi vardı. Biri ben, diğerleri ise Fahri Batıcı ve Reşat Atıl’dı. Biz servis bakımından birçok yenilik getirdik. Müşterilerin aldığı kömürleri evlerine bırakmaya başladık. 1971-1972 yıllarında dükkanımızı satın aldık. Koza Han’a yukarıdan girişte en soldaki yazıhaneydi. Bu dükkanı daha sonra yine sattık. İki yerde kömür depomuz vardı. Biri Tahtakale’de, diğeri de Sırameşeler’deydi.
Sibel Gök tarafından 07.04.2010 tarihinde görüşülmüştür.