Hazim Kalkancılar ile sözlü tarih görüşmesi

1938 yılında Bursa’da doğdum. Köfüncülük bana babamdan yadigar olarak kaldı. Camii Kebir mevki denen yer, Bakırcıların üstü, köfüncülerin yeri olarak bilinirdi. Babam 1940 senelerinde İsmail Hoca’nın yanında çalışmış, kalfalıktan ustalığa geçerek kendi dükkanını açmıştı. Köfüncüler, 21 nolu dükkan Babam Mahmut Kalkancılar’ın dükkanıydı. Bende hem bu mesleğe, hem de çarşıya 10-11 yaşlarında dahil oldum. Ayaklarım alete yetişmezdi.

Köfün imal edilirken

1954-55 senesinde mesleğe ara verdim. İstanbul’a gittim. Bir gün çatal çörek satarken, Babali Çifte Saraylar Gazinosu’nun önünden geçerken sazları duyunca baktım. İlgim biraz daha arttı. İçeri girdim. Ders almak istediğimi söyledim. Çarşamba günü gelmemi söylediler. Ogün bana şarkıyı 3 kere okuttular. İlk okuduğum eser, Kürdi-ili makamı, Zehretme Hayatı Bana Cananımdı. Çok beğendiler, böylelikle sanat dünyasının içine de girdim. Birçok konserde yer aldım. 1963 senesinde evlendim. 1970’de eşimin vefatıyla birlikte müziğe ara verdim. Bursa’ya gelince yine bir dönem,  Taylan Gazinosu, Şelale Aile Çay Bahçesi’nde şarkılar icra ettim. Ama aynı zamanda bu tarihlerde köfünde yapıyordum.

Köfüncü Hazim Kalkancılar ve arkadaşları; Kadir, Rahmi ve Hüseyin Bey, Parkiçi Aroma Restaurant-1985

Köfünün ham maddesi, kestane dallarıdır. Bunlar genellikle Kızıklar’dan gelirdi. Orak, testere, sıyırga, ağaç tezgah gibi aletler kullanırız. Bu iş sabır işidir.  Babamın bir öğüdü hala kulaklarımdadır. “Bu malı yaparken kendin kullanacakmışsın gibi yap” derdi. Şimdiye kadar yaptığım köfünlerle ilgili hiçbir şikayet almadım. 3 çeşit köfün vardı. Bunlar; yassı köfün, zeytin köfünü ve karpuz köfünü idi. Her birinin şekli birbirinden farklıydı. Eskiden daha çok müşterilerimiz olurdu. Genellikle zeytin ve tütün için gelirlerdi. Yazın, hale sayısız karpuz köfünü yapardık. Mudanya, Tirilye, Edremit bizim baş müşterilerimizdi. Şimdilerde ancak ova köylerinden tek tük isteniyor. Günde 2-3 adet köfün,   eğer kendimi gerçekten o işe verebildiysem yapabiliyorum.

1958 yangınından sonra köfünleri İncirli’deki evimizde yaptığımızı hatırlıyorum. 1965 senesinde Şehreküstü’nde yerimiz vardı. Sonra Şehreküstü’nün arkasında ve şimdide kendi evimin altında köfün yapımına devam ediyorum. Ayrıca Bursa Gezekleri’nde sanatımı icra ediyorum.

Esra Çobanoğlu tarafından 22.02.2010 tarihinde görüşülmüştür.

ARAMA YAP