Fikret Öztaş ile sözlü tarih görüşmesi

1949 yılında Bulgaristan’da doğdum. Bursa’ya göç edişimiz 1950 senesinde olmuş. Babam Münir Öztaş 1954’te şimdi benim çalıştığım dükkandan o zamanlar mal alıp seyyar pazarcılık yapıyordu. Yalova, Orhangazi, Gemlik’e çok mal götürürdü, onunla birlikte bende giderdim. Benim şimdi çalıştığım dükkan, babamın dayısının elindeydi. Dayım babama sahip çıktı, onu yetiştirdi. Yani bizim bu mesleğe girişimiz aslında babamın dayısı vasıtasıyla oldu. Babam ilk dükkanını yine Bat Pazarı içinde, 1956 yılında açtı. Şimdi çalıştığımız yeri ise 1972’de aldım.

Önceleri ceketler hep dışarıdan gelirmiş. O zamanlar bu ceketlere Suriye ceketi denirdi. Nedeni ise; bu ceketlerin ilk önce Almanya’dan çıkıyor, sonra Suriye’den girişleri yapılıyormuş. Sonraki senelerde mal daha çok İstanbul’dan alınmaya başladı. Beyazıt, Sultanhamam malların satın alındığı gözde semtlerdi. Aslında İstanbul modasını buraya yansıtmaya çalışırdık. Zaman içerisinde hazır giyimde çok değişti. İlk önceleri fes takılırmış. Bizim dükkanda fes ve baston satıldığını söylerdi babam. Sonra, kalın çizgili takımlar, Kız marka lacivert derlerdi çok kaliteli bir kumaştı, ondan yapılmış takımlar, bi ara çok modaydı. Bursa’nın kışı tam kış gibiydi. Bir kar yağdı mı birkaç ay kalkmazdı. Çok soğuk olurdu. O yüzden yünlü kumaşlardan takımlarda o dönemlerde çok makbuldü.  1970’lerden sonra geniş paçalı pantolonlar, dar gömlekler modayı takip etti. Mesela biz kotta satardık. Ancak 1960’larda kotu daha çok işçiler alırdı. Oda dayanıklı olduğu için. Şimdiki zamanda ise kot vazgeçilmez bir giysi oldu çıktı.

Babamızdan kalan bu mesleği devam ettirmeye çalışıyorum. Aynı zamanda Bursa Hazır Elbiseciler Odası Başkanlığı yapıyorum.

Esra Çobanoğlu tarafından 05.02.2010 tarihinde görüşülmüştür.

ARAMA YAP