1940 yılında Üsküp’te doğdum. Bursa’ya gelişimiz 1959 yılında oldu. Aslında ilk önce İstanbul’a gitmişiz. Fakat Bursa’nın doğal güzelliğini hep bizim oralara benzetip dururdu büyüklerimiz. Bu yüzden bir gün babamlarla eşyalarımızı toplayarak Bursa’ya geldik. İstanbul’da iken çantacılığa merak salmıştık ancak buraya gelince yine Üsküp’te ki mesleğimiz yorgancılığa devam ettik. 1962 yılında Kayhan Caddesi üzerinde bir yorgancı dükkanı açtım. Kumaşlarımızı toptancılardan alırdık. Çok kaliteli kumaşlar dokunurdu. Kızların çeyizleri için ipek kumaştan çok yorgan yapmışımdır. Tokmakla, yayla pamuğu hallaç ederdik. Şimdi ise bunu yapan makineler var. Ama el işçiliği, dikiş yine eskisi gibi yapılmakta.
Çok ekmeğini yedim mesleğimin. Düğün zamanı geldi mi işler öyle bir yoğunlaşırdı ki, başımı kaldıramazdım. Şimdi ise bu meslek artık kalmadı. Yeni çıkan elyaf yorganlar, kaloriferli evler, bizim mesleğimizin sonunu getirdi. Şimdi yanıma eleman alıp birini yetiştirmek istemem. Çünkü ben bu mesleğin şimdilerde maddi manevi birçok zorluğunu çekiyorum. Benim yaşadığım şeyleri onunda yaşamasını istemem. Zamanında çok rağbet gören süslü, işlemeli, ipekten, satenden yapılmış bu yorganlar, şimdilerde, ninelerimizin, annelerimizin, çeyiz sandığını bekleyen, en sadık nöbetçilerden öteye gidemiyor.
Esra Çobanoğlu tarafından 27.01.2010 tarihinde görüşülmüştür.