Cengiz Sarıkasap ile sözlü tarih görüşmesi        

1950 Yılında Bursa’da doğdum. Tahtakale’de ki dükkanımıza 7 yaşındayken geldim. Burası Bursa’nın gözde mekanlarındandı. Okul çıkışlarında hemen Tahtakale’ye gelir, Babam İbrahim Sarıkasap’a yardım ederdim. Bazı zamanlar ise, Bakkal Rıza’nın oğlu Melih ve Murat Şengezer ile beraber kedi kovalardık. Pazarımız çoğu zaman o kadar kalabalık olurdu ki birbirimizi kaybederdik. Cenaze törenlerinde, Pınarbaşı mezarlığından dönen cemaat Tahtakale’ye uğrar, alışverişini yapar öyle giderdi. Çok çeşitli esnaflarımız vardı. Meydanda Pazarımız, köylümüzün getirdiği ürünlerle dolardı, birde lokantalar, kasaplar, çaycılar hep Tahtakale’de idi.

Öğlen yemeklerinde esnaf çoğu zaman buradaki lokantaları tercih ederdi. Biz bazı zamanlar öğlen yemeklerinde, meşhur Fırıncı Kaya’da güveç pişirtirdik. Babamın kağıt kebabının namı herkesçe bilinirdi. Arkadaşları “Hadi güveç olmadı mı?” diyerek sabırsızlıkla beklerlerdi. Balığın bol olduğu dönemlerde de kiremitte balık pişirirdik. Bu tür paylaşımlar sayesinde birbirimizle diyalogumuz artar ve iş dışında da sohbetler yaparak, bir nebzede olsa işin monotonluğundan sıyrılırdık. Çarşımızda, Ramazanlarımız da bir başka güzel geçerdi. Teravih çıkışında esnaf dağılmaz, yine çarşıya gelir, sohbetler edilirdi. Çarşımızın arkasında İnebey Çarşısı vardı. Onun hemen yanında Aralık Han bulunurdu.. Gelen köylüler eşeklerini oraya bağlardı. Burada birde nalbantlar da vardı. Çocukken buraya gelir saatlerce onları izlerdik.

Cengiz Sarıkasap

Sarıkasap adıyla bizler 5. kuşak olarak Tahtakale’de esnaflığımızı devam ettiriyoruz. Benden sonra oğlum Cem 6. kuşak olarak mesleğimizi icra etmeye, aynı yerimizde devam edecek. Bizler aynı zamanda Bursa’mızın değerli sanatçılarından Zeki Müren’in de kasabıyız. Babası Kaya Müren veya Annesi Müzeyyen Müren dükkanımıza telefon eder siparişlerini verirlerdi.

Cengiz Sarıkasap, Tahtakale Hanı

Birde çocukluğumda 1958 çarşı yangınını unutmuyorum. Yangında 8 yaşlarındaydım. Tahtakale’deki pek çok dükkana yangın sırasında Kapalı çarşıda ki dükkanlardan çiviler geldi. O kadar şiddetli ve çabuk ilerleyen bir yangındı ki, bizim dükkanımıza sıçramasın ve etkilemesin diye babamla birlikte dükkanımızın çatısına çıkıp hortumla su tuttuk. Allah bir daha böyle bir felaketi Bursa’ya yaşatmasın. Bir çok aile dükkanları ile birlikte her şeylerini kaybedip, yeniden düzenlerini kurmaya çalıştı.

1970 lerde Bursa Festivali yapılmaya başladığında Çarşımız folkloruyla ve pazarcılarımız sergilerinde hangi ürün var ise ikramları ile katkı sağlamaya çalışırdı. Amaç, hem Bursa’yı hem de esnaflarımızı doğru bir şekilde tanıtmak, gelenlerin akıllarında hakkımızda kötü bir izlenim bırakmamaktı.

Esra Çobanoğlu tarafından 06.04.2010 tarihinde görüşülmüştür.

ARAMA YAP