Ahmet Özler ile sözlü tarih görüşmesi

1946 Yılında Bursa’da doğdum. Şehir merkezine yerleşmeden önce, Fadıllı Köyü’nde yaşarmışız. Dedem ziraatla uğraşırdı. Bizde zücaciyecilik, babam ile başladı. Cumhuriyet Caddesi’nden, Reyhan ile Üst çarşıyı birbirine bağlayan yerde, köşe dükkan olarak 1951’den beri hizmet veriyoruz. Biz çarşıya geldiğimiz sene, etrafımızda Şimdi Eczane olan Soyer Bakkaliyesi, Ömer Şenöz’ün sahip olduğu Şenöz Kuruyemiş, Sütmenler Faik Bey var idi. Cumhuriyet Caddesi bile paket taşlıydı. Bu caddede pazarlar kurulurdu. Reyhan Caddesi girişinde faytonlar, at arabaları vardı. Birde üretim yapan bir havlucu atölyesi olduğunu hatırlıyorum. Bizim dükkanın önüne gelen limonatacıyı da unutamıyorum. O zamanlar, şimdiki gibi çeşit çeşit meyve suları yoktu. Yazın, limonatacının gelmesini sabırsızlıkla beklerdik.

Bursa, özellikle de çarşısı o kadar hareketliydi ki, alışverişin merkezi konumundaydı. Her şey çok güzel giderken çarşı, 1958’deki yangınla çok büyük bir felaket geçirdi. Civar illerden itfaiyecilerin geldiğini biliyorum. Ciltçide başlayan yangın, Ulucami’nin civarında köfüncülerin de bulunmasıyla daha kısa sürede yayılmıştı. Orda ki esnafın birçoğu, bir dönem Cumhuriyet Caddesi’ndeki, İnci Sineması’nın bulunduğu yerde işlerini yapmaya çalıştılar. Çok meşakkatli ve sabır isteyen bir dönem geçirdi arkadaşlarımız. Ona rağmen bizim esnafımızda karamsarlığa kapılmak, kendini bırakmak yoktu. Esnaf arasında yardımlaşma çok fazlaydı. Özellikle yangından sonra bu daha da ortaya çıktı.

Halen daha aynı yerimizde işimizi oğullarımla birlikte devam ettirmeye çalışıyoruz.

Esra Çobanoğlu tarafından 22.02.2010 tarihinde görüşülmüştür.

ARAMA YAP