Yaşar Atalay ile sözlü tarih görüşmesi

1935 Orhaneli doğumluyum. Mesleğim müzisyen ve esnaflık. Babamın adı Ali; annemin adı Fatma dır.İlkokul mezunuyum.

Yeşil Bursa Gezeği 1950 yıllarının sonlarında camcı Selahattin önderliğinde İbrahim Balan, Muhammed Özküp, Rafet Çelikkol, İhsan Bey ve kardeşi ile Hasan Akıncı’nın öğreticiliği ve solistliği ile çalışmalar başladı. Uzun süre bu çalışmalara devam eden gezek grubu zaman içinde fikir ayrılığından dolayı bölündü. Bu ayrışmada Yeşil Bursa Tahtakale Gezek Grubu ortaya çıktı. Kuruluş önderliğini ben ve Nedim Kurtkaya yaptık. Yeşil Bursa Gezeği’nden ayrılanlarla daha sonra bizlere katılanlar Hikmet Dişçi, Emin İş, Marangoz Ahmet, Hayrettin Gerçek, Ali Ordu, Hazin Kalkan, Kıyakçı Hayrettin, Hüseyin Dudu, Keman Ahmet, Emin Acar, kuyumcu Erol, kuyumcu İsmail, kuyumcu Celil, Butik Şenay Hanım (solist), Salih Atılgan, Turgut ve Orhan Batanay’larla 1990’lı yıllarda kurduk. Nedim Kurtkaya’nın başkanlığında; İrfan Bey’in başkan yardımcılığında, avukat Nihat ve Melih Tarcan’ın (Tarık Tarcan’ın amcası) üyeliklerinden idare heyetimiz oluştu. Hasan Akıncı ise hem öğreticiliğimizi, hem de solistliğimizi yapıyordu. 30 kişilik bir grubumuzla her hafta Salı günü akşamları üyelerimizin evlerinde toplanıyorduk. Gezek evinin belli olması için bir hafta önceden tespiti yapılırdı. Gezek evinin dış kapısına gezek lambası veya gezek fenerinin asılması istenirdi. Her hafta gezek lambası üyeler arasında sırayla dolaştırılırdı. Bu lamba 20-25 cm uzunluğunda, her tarafı camlı, ortasında mum takma yeri olan ve kapıya asmak içinde üst kısmında askı yeri bulunan bir aydınlatma aracıydı. Adresi bulamayanlara bu lamba işaret sayılırdı.
Her hafta bir başka üyenin evinde bu eğlenceler yapıldığı için gezen anlamında gezek denilmiştir.

Foto Yaşar Atalay tahtakale gezek ortamı

Gezek grubuna dahil olan kişilerin uyması gereken kuralları vardı. Öncelikle, gruptan birinin referans olması gerekmekteydi. Disiplin, insani ilişkiler, doğruluk, dürüstlük, paylaşımcılık ve müzik yapmak ve iyi bir dinleyici olmak başta gelen kurallardandı. Ayrıca her Salı akşamı yapılan gezekte üyelerden 20 veya 25 TL aidat toplanırdı. Gezek evinde yenen yiyecekleri (pasta, börek, çay vs. ikramı) ev sahibi karşılardı. Müzisyenler ve idare heyeti aidat ödemez, sadece üyeler öderdi.
Bu paralarla, okullar kapandıktan bir hafta sonra Ege veya Akdeniz sahillerine 10 günlük geziler yapardık. Bu gezilere eşlerimizi de götürürdük. Ancak iki otobüsten fazla olmamaya özen gösterirdik. İdare heyetimiz daha önce gideceğimiz otel görevlileriyle görüşür, 10 günlük masrafımızı tespit eder ve bize bilgi verirdi. Gezi dönüşü hesaplarla ilgili son bilgilendirmeyi yapar; bu aidat paraları bankada ki ilgili gezek hesabına yatırılırdı. Elde para tutulmazdı. Her üye aidatını bankaya yatırırdı. Her gezek akşamı aidat listesi gözden geçirilir, gerekli açıklamalar yapılırdı.
Okullar açıldıktan bir hafta sonra gezek başlar; her Salı akşamı saat 20.00-20.30 sırasında gezek evinde toplanılırdı. Sohbetler edilip; ikramlar yapıldıktan sonra bir saatlik fasıl başlardı. Arada çaylar içilir,; pasta, börekler yenilirdi. İkinci bölümde genel istekler doğrultusunda icra yapılırdı. Gece saat 24.00’e doğru gezek eğlencesi sona erer, bir sonraki gezek evi tespit edilerek gezek lambası o kişiye teslim edilirdi.
Artık günümüzde evlerde gezek yapılmıyor. Bizler Kültürpark altında her Salı toplanıp gezek eğlencesine devam etmekteyiz.

Özer Güleç tarafından 23.09.2010 tarihinde görüşüldü.

ARAMA YAP