1927, 12 Mayıs tarihinde Yenişehir’de doğmuşum. İlkokulu, Bilecik’te bitirdim. Bundan sonra ki tahsil hayatım Bursa’da devam etti. Bursa Bölge Sanayi Mektebini bitirdim. 1939 yılında Atatürk’ ün vefatında Bilecik’teydim. Daha sonra teknik öğretmenliği bitirdim. Mustafa Kemal Paşa ilçesinin o günkü sanat okulu açılışındaki üç öğretmenden biriyim.
1950 yıllarında kendi isteğimle askere gittim. Meslek Lisesi öğretmenleri sayıca azdı, ihtiyaç duyulduğundan askere erken alınmıyordu. Yenişehir’ de kaymakamlık yapmış olan dedem kızlarının hepsini okutmuştu. Annem Rüştiye mezunu idi. Annem bana
“Memurun parası pul, Karısı dul sayılır “derdi. Bu yüzdendir belki, iş hayatına atılmam.
Zat işleri Müdürü Bursalı Ferit Bey ( abi) vardı, Haşim İşçan Bey’in Samsun’da Vali olduğunu söyleyince, kararnameni çıkaracağım yarın gel elden al dedi.
3 kardeşiz; Refet İbrahim Balta ve Fahriye Minareci kardeşlerimdir.
Kent Müzesinin karşısındaki bina, Vilayet, Adliye, Defterdarlık işlerinin yapıldığı yer idi. Bursa’dan Samsun’ a gidebilmek için 12 lira harcirah vermişti devlet.( evli bir aileye göre rakam tespit edilmiş, eşyaları ile çocuklu bir ailenin taşınmasına yetecek kadar bir meblağ) 155 lirada maaşım var. İsmet İnönü’nün cumhurbaşkanlığı, Rüştü Uzel’in müsteşarlık çalışmaları döneminde memurum. Belirtmek isterim ki, o dönem ki yoğun çalışmalar sonucu teknik liseler amacına yaklaşmıştır. Ve Rüştü Uzel Kestellidir, yani hemşehrimizdir ve mezarı oradadır.
Babam süt ve peynir ürünleri satardı, mandıracıydı anlayacağınız. Benimle ilgili konuşurlarken, abim, kardeşim “teknik adam” işimizi geliştiririz demiş. O zamanlar Bursa’nın çok şık, çok güzel restoranları vardı. İpek Lokantası, Etem Abi… Şehrin çok saygı duyduğu, Kozahan’ın karşısında Ticaret Sanayi Odası vardı. İşte lokanta oranın bahçesindeydi. Bursa’nın 54 bin nüfuslu zamanından kalmayım ben.
İşte oradaki konuşmanın ardından; “ Mustafi Muallim” istifa etmiş öğretmen oldum. Milli eğitim bakanlığına dilekçe ile bilgi verdim. Defterdarlıktan aldığım 12 lira ne olacak dedidiğimi ve hemen ertesi gün iade ettiğimi bilmenizi isterim.
Yenişehir’in Kayaköyü’ nde idi mandıramız. Baba tarafından meşhur Girit Fatihi Deli Hüseyin Paşa tarafından geliyoruz.
Şimdiki Cemal Nadir Caddesi’ndeki pidecinin olduğu yer, 24 m2 büyüklüğündeki dükkânda Refsan adında şirketi açtık. Otomobil lastikleri, tarım aletleri ticaret alanımız. O zamanlar Akbıyık caddesinde oturuyoruz.
Abimle dükkânlarımız çokta uzak olmadığından ( şimdi ki plazanın olduğu yerde) kendimiz kablo çekip, paralel hatlı telefon yaptık. Yıl 1952-53’lerde telefon isteyen çok olsa da, herkese sıra gelmezdi. Ama abimin evinde telefon vardı.
Mahkeme Hamamı’ndan sola enstitüye giden yolda sağ alt köşedeki ev benim. Orası bahçeli 2,5 katlı eşimin doğduğu, babasından kalma bir ev. 1953 yılında evlendim. Mahallede hepsi konak tipi, çok şık evler vardı. Hacılar Cami’ den itibaren yukarı doğru çıkınca Kamuran İnan’ın babası otururdu Hâkimlerin kesif olduğu ( çok olduğu), Bursa adliyesine çok yakın olduğu için Mahkeme Hamamı denilir. Bursa’ nın gerçekten zengini demeyeceğim, elit, kültürlü tabakasının oturduğu yerdi mahallemiz.
1939’dan itibaren İbrahim Paşa mahallesini bilirim. Demokrat Parti döneminde, üç Bursa mebusunun oturduğu yerdi mahallemiz. Av. Hulusi Köymen –Milli Savunma Bakanı idi. Şimdi ki nüfus müdürlüğünün olduğu yerdeki konağın sahibi idi. Milletvekili Selahattin Karacagil, Verem Savaş dispanserini geçince şimdi ki talebe yurdu “Evkaf Evi” idi. 2 katlı devlete hibe edilmiş, ahşap ev. Kamuran İnan, babası Selahattin İnan’ı iskân ettirdikleri yer ise; evkaf evi idi. (Dersim İsyanı olunca o bölgenin insanlarını mecburi iskâna tabii ettiler.) Kamuran Bey’in babası çok görgülü bir adamdı. Avdet adında kız kardeşi ( dönüş demek) Abidin adında abisi vardı. Hüsamettin Örüç, Petek İnşaatların kurucu, İbrahimpaşa Mahallesi’ne damat oldu. (İmar ve İskân bakanı idi Anap Döneminde) Sadettin Karacabey yine Bursa Milletvekili. Oturduğu ev restore edildi, çok şık şekilde korunuyor. (Verem Savaş Dispanserini geçince talebe yurdundan sola dönünce lisenin arka kapısının sağında, kilisenin karşısı, güney kapısı)
Yakın komşular, kadınlar düğünlere katılırdı. Sünnetlerde muhakkak sarı lira hediye edilirdi. (çeyrek, yarım, tam) Sünnet Çocukları kapalı çarşıdan temin edilen kıyafetlerle faytonlara bindirilerek, genelde Pınarbaşı ve Emirsultan’ a dua için gidilirdi.
Aktar Cemil Amca vardı. Bunlar mahallenin sempatik, herkesin sıkıntısında hemen yanında olan kişi idi. (Tuzpazarı’nda yeri vardı)İhsan İpeker, benim evimin tam karşısındaki evde otururdu. Saygı ile anılacak bir aile, tertemiz bir ailedir. Osman ve Mehmet çocukları hayatta… Ali Şendil’ in evinin 10 metre aşağısında Çizakça Okulu vardı. Bahçe içi, konakta Tolon ailesi otururdu. Onlardan sonra İhsan Çizakça, Süheyle Çizakça aldı, okul yaptı. Bursa’nın ilk mükemmel okulunu açmışlardır.
İhracaat yaptığımız yıllar, Almanya’ya gidip geliyorum. Yaş meyve yolluyoruz Avrupa’ya. 2 tane Nortmende televizyon aldım, getirdim. O zamanlar İstanbul’da teknik üniversitenin elektronik bölümü sadece 2 saat yayın yapıyor. Halit Kıvanç ve Fecri Evcioğlu yayında. Frekanslar Bursa’ ya geliyor mu bilmiyoruz bile. Radyocu İbrahim Ustayı bulduk. Kuralım bakalım dedim ve 2,5 katlı evin bacasına anteni monte ettim. Ama görüntü yok tabii. Atladım İstanbul’ a gittim, üniversitede Aldo adında adında bir usta vardı. Bursa buraya 42 mil uzaklığında dedi. Ve frekansı söyledi. Birde Perşembe günleri 6 ila 8 arası Halit Kıvanç, Fecri Evcioğlu ve Altan Erbulak’ın yayında olduğunu. Kumlu ve kalitesiz bir şekilde yakaladık ama ses iyiydi.
İLKNUR ÇATAK ŞEN