Adil Özgüç ile sözlü tarih görüşmesi

1935 Isparta/Atabey doğumluyum. 1970 yılında Bursa Nalbantoğlu Mahallesi, Akbıyık Caddesi, İpekçioğlu Çıkmazı’na geldim. Ankara İlahiyat Fakültesi mezunuyum. İmam Hatip Lisesi’nde öğretmenlik yaptım. 1985 yılında da emekli oldum.

1970 senesinde bu sokağa geldiğimde, burada hep eski evler vardı. Bizim sokağa girişte 6 numarada Zeliha Çam ve eşi Âdem Efendi oturuyordu. Dikencik Çiftliği’nde uzun süre hizmetçi olarak görev yapmışlardı. Evlerini müteahhide verdiler. Kızları Mukadder Karaduman hala aynı apartmanda oturuyor. Bakkal Kazım amca ve hanımı Meliha Arıkan’da bu mahallenin eskilerindendir. Halen bu mahallede oturuyorlar. Tarık Tarcan’da bizim mahalledendir.

Mahallede esnaf çoğunluktaydı. Çoğunlukla dokuma işi yapıyorlardı. Emekliler de çoktu. Zaten Bursa emekliler şehriydi.

Mahallede önceden Akbıyık Fırını varmış. Herkes fırında pişecek yemeğini o fırında pişirttirirlermiş. Alışverişlerimizi Tahtakale’deki köylü pazarından yapardık. Şimdiki meydanda bir han vardı. Her gün orada pazar kurulurdu. Sebze, meyve; sonbaharda kestane, ceviz; kışın da patates, soğan getirirlerdi. Genelde köylüler orada toplanırlardı. Daha sonra belediye orayı park yaptı. Esnaf yeni düzenlenen yere taşındı. Ama eski özelliği kalmadı.

Mahalle muhtarı semerci Sabri Öğrenci’ydi. Senelerce muhtarlık yaptı. Sabri Öğrenci’nin Tahtakale’de semerci dükkânı vardı. Dağ köylülerine semer yapardı.

Eskiden herkes birbirine çok saygılıydı. Küçükler büyüklerinin yanında lakayıt davranışlarda bulunmazlardı. Şimdi öğrenciler sokaklarda ellerinde sigara ile dolaşıyorlar. Eskiden böyle şeyler asla görmezdik.

Çam Apartmanı sahibinin kızı Mukadder, Hilmi Altınel ve Talat Bey’in 1970’lerde arabaları vardı. Daha sonradan herkes yavaş yavaş araba almaya başladı. Televizyonumuz yoktu; komşulara izlemeye giderdik. Kaçak diye bir dizi vardı. Bu dizi başladığı zaman sokaklar tenhalaşırdı. Televizyon satan dükkânlar, televizyonları vitrine koyarlardı; insanlar vitrinlerin önüne toplanır, seyrederlerdi. Almancılar transistorlu radyo getirirlerdi. Televizyon yaygınlaşmadan önce yazlık sinemalara gidilirdi. Televizyon her eve girince, yazlık sinemalarda kapandı.

Bayramlarda mutlaka ziyaretlere giderdik. Şimdi bayram oldu mu, herkes bir yerlere kaçıyor. Telefonla veya mesajla bayramımızı kutluyorlar. Eskiden böyle şeyler çok ayıp sayılıyordu.

Sibel Gök tarafından 23 Eylül 2010 günü görüşüldü.

ARAMA YAP