Turgut Bulut ile sözlü tarih görüşmesi

1926 yılında Altıparmak’ta doğdum. Annem Nadide Bulut İnebolulu… Babam, Mehmet Zeki Bulut ise Van’lı. Babam Van’da 1915’te Ermeni katliamında dedemi ve ninemi kaybetmiş ve bir Muhacir grubuyla Suriye’ye doğru göç etmiş. Bu Ermeni katliamından evvel Van’da Keşişoğlu Çiftliği varmış. Babam orada doğmuş 11-12 yaşlarına gelmiş. O sırada ilk otomobili kullanan Halil Bekir Eğirten ekibi ile oradaymış. Çiftlikte misafir etmişler. Sonra Halil Bekir Eğirten bu göç esnasında babamı göç edenlerin içinde görünce ona acımış ve yanına almış. Birlikte Halep’e gitmişler. Babam onlara işlerinde yardımcı oluyormuş. Bir müddet sonra da İstanbul’a gelmişler. Babam Halil Bey’in yanında Eyüp-İstanbul arası otomobil işletmesinde çalışmaya başlamış ve onun Eyüp’teki köşkünde kalıyorlarmış. Bu arada babam teyzem yani annemin ablası ile evlenmiş. Teyzem saraylı bir hanımdı. Çok güzeldi. Bilahare teyzem annemi İstanbul’a almış. Sonra babamla tanışıyorlar ve evlenme vuku buluyor. Evlenme olayı esnasında da babam Halil Bey’in yanından ayrılmış. İstiklal Mahkemeleri’nin şoförlüğünü yapmış. Bir ara Çankaya’da İsmet Paşa’nın yanında çalışma imkânı bulmuş. Böylece milli mücadeledeki görevini tamamladıktan sonra İstanbul’a dönmüş. Dönünce kendine iş bulması gerekiyormuş. Meşhur müteahhit Kibar Ali’lerin yanına girmiş ve onların arabalarını kullanmış. O dönemde Bursa’da Doruk Çarşısı’nın bulunduğu yere Tekel Binası yapılıyormuş. Kibar Aliler bu Tekel Binası’nın müteahhitliğini yapmışlar. Babamda bu vasıta ile Bursa’ya gelmiş. Kamil Koç ile İstanbul garajında kamyon alıp, çalıştırmışlar.

1932 – Mehmet Bulut İlk Taksisi ile Hükümet Binasının Önünde

Bursa’daki ilk taksi Heykel’in yanındaydı. Herkes aracını alır; orada sıraya girerdi. Babamda taksiciliğe ilk orada başladı. Sonra Osmanlı Bankası’nın oraya taşındılar. Daha sonra da Ulu cami’nin yanındaki çınarların tam karşısında, şimdiki İş Bankası’nın yanında Bulut Taksi olarak taksiciliğe devam etti. İlk taksisi Overland marka 1928 model bir arabaydı. 1930’lardan sonra Bursa’da Hüzmenzade Mehmet Bey’in acentesi vardı. O acente ilk defa Chevrolet ve Opel marka araba getirtti. O araçların getirilmesi ve satışını da babam yaptı. Babam Bursa’da bir yenilik yapmıştı. Bütün tüccarların defteri vardı. Babam ailelere hizmet eder; bedelini deftere yazardı. Daha sonra söz konusu tüccardan verdiği hizmetin bedelini toplu olarak alırdı. O zamanın müşterilerinden birisi Cavit Çağlar’dı.

1934 Mehmet Bulut Arkadaşları ile Birlikte Gökdere’de

İlk telefonlu taksi yazıhanesi 1155 telefon numarası ile Bulut Taksi’ydi. Babam Bulut Taksi’yi 1940 yılında açmıştı. Bulut Taksi’yi işletmeye Reşat Ağım ile ortak olarak başladılar; ancak bu ortaklık sadece bir yıl sürdü. Babam çok geniş muhiti olana bir insandı. Bursa’ya gelen bütün tanınmış insanlar onu tercih ederdi. Güzellik kraliçesi Keriman Halis, Kılıç Ali, İsmet Paşa geldiğinde babam kendi arabasıyla hem karşılamış, hem de gezdirmiştir. Babamın İsmet Paşa ile yakınlaşması bizi de etkiledi. İsmet Paşa beni CHP’ye kaydetti. Sonra ben avukat olunca İsmet Paşa’nın avukatı oldum.

1936 – Hocaalizade Caddesi’nde 23 Nisan Geçidi

Bulut Taksi gelişti ve babam ölünceye kadar arabalarını yenileyerek devam etti. Babam en son model arabaları alır, yazıhanesine koyardı. En yeni Chevroletleri getirirdi. Çok lükstü. 1898 doğumlu olan babam, 1989 yılında öldü. Bursa’daki hizmetleriyle hep aranan, tanınan bir kimse olmuştur. Ehliyetini İstanbul’dan almış, ehliyet numarası 114’tü. Yalova’ya dolmuşu icat etti. Şoförler, gece herkesi evinden alır; Yalova’ya vapura götürürlerdi. Şoförlerimiz, Bursalı ailelerin sevdiği efendi çocuklardı. Tahir Efendi, Kara Kemal, Sarı Hikmet şoförlerimizdi. Güvenli bir hizmet sunarlardı.

1954 – Turgut Bulut Atatürk Caddesi’ndeki Bulut Taksi Durağında

1936 yılında babam Hocaalizade’de dereye nazır 6-7 odası olan, bahçesi dereye kadar inen bir ev almıştı. Hocaalizade Caddesi No: 33’teki evin önünde iki arabalık bir garaj vardı. Babam eve gelince arabasını evin önüne park ederdi. Hocaalizade Mahallesi ile benim tanışmam 1936 yılıdır. Şu anda evimizin yerinde Set Apartmanı var. Mahallenin ilerisinde Hocaalizade Mektebi vardı. Ben anaokulu Rehber Tahsil’de (Alacamescit), ilkokulu da Hocaalizade Mektebi’nde okudum. Nehir Hoca Hanım öğretmenimiz, Sakin Bey ise müdürümüzdü. Gökdere okulun hemen dibindeydi, bazen bizi dereye indirirlerdi. Ortaokulu II. Ortaokul’da, liseyi de Bursa Erkek Lisesi’nde okudum. Daha sonra da Ankara Hukuk Fakültesi’ne devam ettim ve 1953 yılında da avukat oldum. 1970 yılında da Baro Başkanlığı yaptım.

Mehmet Bulut Atatürk Caddesi’ndeki Yazıhane’sinin önünde

Mahallemiz mübadiller mahallesiydi. İlk taşındığımız zaman Gökdere’nin gürültüsünden birkaç gün uyuyamadık. O kadar kuvvetli akardı. Dereye bakan evler hep Rum evleriydi. Komşularımız aşağıda solda; Dr, Haşim bey, Avukat Hamdi Emin, Güneş Sigortanın sahipleri, Işıklar Lisesinde hocalık yapan bir bey, Şaik Gökay, kolsuz Faik Yılmazipek, Sütçü Salim ve bankerlerdi. Vodinalılar gibi Rumelili mübadiller çoktu. Onların evinden sonra bizim evimiz, bizim evimizin üstünde de bir paşa otururdu. Sonrasında da İhsan Şekercioğlu, Halise Hanım ve oğlu İsmail Bağcı’nın evleri vardı. Karşı sırada ise en üstte Vodinalı Hasan Efendilerin büyük, bahçeli bir evleri bulunmaktaydı. Daha sonra burayı Erdal Özyağcılar’ın babası satın aldı. Aşağıya doğru sırasıyla; Yenişehirli Mesenes Çiftliği’nin sahipleri Emine Teyzeler, Şakir Lakşe, Abdurrahman Şenipek, Sirkeci Şaban vardı. Sirkeci Şaban’ın yeri Hocaalizade Caddesi’ne girerken sağ köşe dükkândı. Bozası, bilhassa yoğurdu şahaneydi. Metin Kızanlıklı, Yazıcıoğulları, Hunoğulları da diğer komşularımızdı.

Gökdere’nin karşısında setler vardı. Setlerdeki deliklere kargalar yuva yapmışlardı. Bir gece bir gürültü koptu. Bir kalktık o setler tamamen dereye yıkılmıştı.

Mahallemizde komşuluk çok güzeldi. Mahalle değil bir aileydi. Birbirlerine yemeğe giderler, ortak eğlenceler yaparlardı.

Sibel Gök tarafından 19.08.2010 tarihinde görüşülmüştür.

 

ARAMA YAP