İsmail Hakkı Bağcı ile sözlü tarih görüşmesi

1928 Bursa doğumluyum Bursa Ticaret Lisesi ilk mezunlarındanım. 1946 yılında mezun oldum. Dedelerim, Yıldırım ilçesi Selimzade Mahallesi’nde oturmaktaydılar.

Hoca Alizade mahallesinde 1967 senesinde bir ev aldım. O tarihten itibaren orada oturmaya başladım. Aldığım o evin de ilginç bir hikâyesi vardır.

Aldığım ev 1915 senesinde yapılmış; o zamanın en güzel eviymiş. Evin sahibi Doktor Meletşet isminde bir Ermeni doktor… O zamanlarda Bursa memleket hastanesinde başhekimlik yapıyormuş. Evin sahibi Meletşet gizliden para toplayıp doğudaki ermeni harekâtına yardım amaçlı gönderiyormuş. Bu devletin dikkatini çekmiş. Yapılan araştırmalar sonucunda hastaneye ve evine baskın yapılmış. Yapılan baskında yapmış olduğu yardımların doküman ve belgelerini bulmuşlar. Atatürk “Türk’e ihanet etmiş birini Setbaşı Köprüsü’nden aşağıya asın” demiş. Bursa tarihinde ilk defa bir insan bu köprüden aşağıya asılmış; daha önceleri idam cezaları heykel meydanındaki saat kulesinin orada yapılırmış.

Atatürk, bu evi dış hizmetlerde çok faydalı olmuş olan bir paşaya hediye ediyor. Bu paşa da bu evde 8-10 sene kullandıktan sonra benim evi satın almış olduğum Reşat Türel’in kayın pederine satıyorlar. Kayınpederinden miras kalan bu evi Reşat Türel’den de ben satın aldım. Ben o evi satın aldığımda Reşat Bey bana ‘oğlum İsmail bak görüyorsun bu sıradaki evleri müteahhitler alıp yıkıyorlar; eğer sen de burayı yıktırırsan bu binanın başında dur” “neden” dedim. O da “bu evin altında bir mutfak var; mutfağın altında bir tünel var; bu tünel aşağı dereye çıkıyor ama ben buranın üzerine beton döktürdüm kapattım; sen burayı yıktırırsan buradan gömü çıkabilir” dedi. Ben de burayı ne yıktım ne de yıktırdım; üzerini biz de kapattık. Şu anda o evi oğlum işyeri olarak kullanmaktadır.

Mahallemizde komşuluk ilişkileri çok saygın bir haldeydi; özellikle oturduğumuz mahallede kalburüstü insanlar otururdu. Tabi apartmanlar olunca bunlar unutuldu. Aynı kattaki kapı komşular birbirini tanıyamaz oldu.

1954 – Semiha ve İsmail Hakkı Bağcı’nın Tarihi Belediye Binasın’daki Nikah Törenleri

Düğünlerimizde, farklı bir âdetimiz yoktu; ama düğünlerin çoğu evlerin bahçelerinde olurdu. Evliliklerin çoğu görücü usulü olurdu. Bu düğünlerde komşuluk ilişkileri çok fazla öne çıkardı. Komşular, düğün sahiplerine yardımda bulunurdu. Damat hamamları olurdu. Ama bizim orada bu adetler 1970 yıllarda değişti; mahalle sakinleri değişince bu adetler de kaybolmaya başladı.

Sünnetlerimiz de düğünler gibi evlerde olurdu; sünnetçiler de eve gelir ve sünnet işlemi evde gerçekleşirdi. Sünnetten sonra mevlit okutulur, ziyarete gelen misafirler çocuğu ziyaret eder; hediyeler verirlerdi. Sünnetten önce mutlaka sünnet olacak çocuk gezdirilir Emir Sultan Hazretlerine gidilirdi.

Hıdrellezde bizim zamanımızda Kızıklar tarafına giderler oralarda eğlenilirdi. Hıdrellez akşamı bir dileğin varsa o akşam dileğini bir kâğıda yazar gülün dalına asılırdı. Eğer kâğıt düşerse, dileğin kabul olacağına inanılırdı.

Cenazelerimiz de genellikle evlerden kaldırılırdı. Cenaze namazları da büyük camilerde kılınırdı. O zamanlarda Emir Sultan mezarlığına defin olurdu. Definden sonra cenazeye gelen komşulara yemekler verirlerdi. Bu konuda komşuların büyük yardımları olurdu.

Önceleri hacca gitmek şimdiki gibi kısıtlı değildi; durumu iyi olan herkes hacca gidebilirdi. Benim hacdan dönüşümde Ankara da ailem ve yakınlarım tarafından karşılanmıştım; ziyaretimize gelen misafirlere de yemekler vermişlerdi.

Mahallemizdeki tarihi okul Hocaalizade Atatürk İlkokulu’dur. Okulun tarihi hakkında çok fazla bilgiye sahip değilim ama ben de okulu orada okumuştum. Okulun şekli hiç değişmedi; sadece yanına yeni binalar eklendi, eski bina olduğu gibi duruyor.

Elimde gramofon vardı. Daha sonra stereo teyp almıştım; daha sonra onları antika olarak saklamıştım ama evimizin tadilatında çalışan usta, onları kamyona yükleyip çalmıştı. Bu konuda bizi çok zarara uğratmıştı. İlk televizyonu ise 1972 yılında almıştım ama bizden daha önce alanlar vardı

Mahallede esnafların çoğu cadde de yer almaktaydı. Mahalle halkının çoğu esnaflıkla uğraşmaktaydı.

İsmail, Semiha, Kemal, Neslihan, Nezihe, Yakup Ayşe Bağcı

Mahalleye göç 1967 yılında başlamıştı; bu göç 80 yılına kadar devam etti. Mahalledeki eski binaların yıkılması ve müteahhitte verilmesi, yerlerine apartmanlar yapılması göçün nedenlerinden bazısıdır.

Mahallemizin kırık çıkıkçısı Setbaşı köprüsünün altında Gölcüklü Hasan diye biri vardı. Bu tarz işlerle o ilgilenirdi.

Ramazan ayı gelmeden mahallede hazırlıklar olur; erişteler yapılırdı. Taze sağılmış sütlerden yoğurt ve peynirler yapılırdı. Ramazan ayının özelliğinden olsa gerek ayrı bir bereketi olurdu. Bu ayda fakirlere yardım edilirdi.

Mahalle kültürünün değişmesinin en büyük nedeni Bursa’nın dışarıdan çok fazla göç alması ve müstakil evlerin yıkılıp yerlerine apartmanlar yapılmasıdır.

05.05.2010 SEYİT AKDOĞAN

ARAMA YAP