Faik Gökay Erbasın ile sözlü tarih görüşmesi

46 yaşındayım. Bursa Hocaalizade Mahallesi’nde doğdum. Ve hala orada yaşıyorum. Dedem, 1936 yılında iş yerini açmış ve 1938 yılında bu mahalleye yerleşmişler.

1964 Yılından beri, Karaca Sokaktaki müstakil evimizde; babaannem, annem, babam yaşıyorduk. Taşındıktan sonra ev, bakımsızlıktan yıkıldı ve yerine otopark yapıldı. Biz, dede mesleğimiz olan matbaacılıkla uğraşıyoruz. Ayrıca 11 yıldır da bu mahallenin muhtarlığını yapıyorum.

1950 Fahri, Aliye, Günay Erbasın ve Melahat Günükutlu

Atatürk İlköğretim okulunun bulunduğu yerde eskiden Hocaalizade Camii ve Medresesi varmış; mahallemiz ismini buradan almaktadır. Mahalle ve çevresi hatunlarla ve zadelerle çevrilidir. İncirli caddesinde siğil dede vardı okuyunca siğillere iyi geldiği söylenirdi. Hatta yanında incir ağacından incir alınıp siğillere sürülürdü. Mahallemizde. Batıl inanç olarak “akşamları tırnak kesilmez; sakız çiğnenmez, ölü eti yersin” derlerdi. Ve kavga ederiz diye elden ele bıçak verilmezdi.

Eskiden ortam daha farklıydı. Heykel’de yan yana ahşap bahçeli evler vardı. Komşuluklar bile daha başkaydı; akşama kadar herkesin kapısı açık olur; herkes birbirinin evine rahatça girer çıkardı.

Bitişik evde Şapkacı Feriha teyzemiz otururdu. Ünlü caddede dükkânları vardı. Bayan şapkası yapıp satarlardı; onun ilerisinde Tunçdöken elektrik’in sahibi otururdu; karşımızda Bursa’da 1964 yılında yapılan Duran apartmanı vardı Kerim Duran tarafından yaptırılmıştı.

1950 – Faik- Aliye Erbasın, Melahat Günükutlu Evlerinin Bahçesinde

Mahallemizde ilk otomobil, kabzımal Celal Tinç amcamız tarafından alınmıştı. Kadri Er ve Emin Canlı da bir Opel araba vardı.

Telefon, her evde yoktu. Mahallede bir tek bizde vardı 1947 yılında almıştık. Televizyonu ise 1972 -73 senelerinde karşımızda Metin Özçakır almıştı; günde 1 ya da 2 saat yayın yapılıyordu. Kışın ev gezmeleri olur; mısırlar patlatılır; soba üzerine kestane pişirilir ve çeşitli oyunlar oynanırdı. Yazın ise bahçelerde oturulur; toplu halde yazlık sinemaya gidilirdi. İşten gelenler giyinip kuşanır; Atatürk caddesinden Ulu camiye kadar yürürlerdi.

1938 Fahri Erbasın’ın Sünneti

Bayramlarda sabah namazına gidilirdi Büyüklerin elleri öpülür; daha sonra çocuklarla toplanılır; komşu gezmelerine gidilip, şeker toplanırdı.

Çocukluğumuzda birdirbir, saklambaç, kovalamaca, uzuneşek oynardık
Ünlü oyuncu Erdal Özyağcılar da bu mahalledendi.

1930 – Hocaalizade Mahallesi Kültür Sokak Matbaa Müdürü Faik Erbasın ve Arkadaşları

YELİZ MUTLU 15.09.2010

ARAMA YAP