1945 yılında Rize’nin Ardeşen ilçesinde doğdum. 1949 yılında ailemle birlikte Bursa’ya göç ederek Emir Sultan’a yerleştik. İlkokulu Emirbuhari İlkokulunda okudum. Bursa Erkek Lisesini bitirdikten sonra Bursa Eğitim Enstitüsünü bitirerek Matematik öğretmeni oldum.
Eğitimin çeşitli kademelerinde çalıştıktan sonra 1980 yılında Bursa Eğitim Enstitüsüne öğretmen olarak atandım. Bu görevde iken yabancı ülkelerde görev yapacak öğretmenler ile ilgili sınavı kazanarak Almanya’ya öğretmen olarak gönderildim. Almanya’da Türk işçi çocuklarının eğitimi için 6 yıl çalıştım.
Türkiye’ye döndüğümde Çınar Lisesi matematik öğretmenliğine atandım ve burada 28 yıllık eğitim ve öğretime hizmetimi tamamlayarak 1997 Şubatında emekli oldum. Zaman zaman görev icabı başka şehirlere gitti isem de 1949 dan beri Emir Sultan’da oturuyorum.
1949da Rize’den Bursa’ya göç ettiğimizde ben henüz 4 yaşındaydım. Tekler sokak ’ta amcam Osman Ustanın bitişiğindeki arsada bulunan küçük bir kulübeye yerleştik. Sonra buraya kerpiç duvarlı beyaz badanalı evimizi inşa ettik. Çocukluğum ve gençliğim bu ahşap evde geçti.
Mahalle komşuları arasında samimi bir diyalog vardı. Alt komşumuz Osman Usta (Amcam) inşaat işleri ile uğraşırdı. Onun bitişiğinde marangoz Şemsettin Bey otururdu. Şemsettin Bey’in eşi Minneti Hanım bayan terzisiydi. Çocuklarıyla yaşıt olduğum için kendisine komşu anne dememi isterdi. Üst komşumuz Mustafa Usta da geçimini marangoz dükkânından sağlıyordu. Annesi Emine Hanım Teyze çok samimi bir insandı. Her gördüğünde bize takılır bir şaka yapardı.
Ellili yıllarda yayın yapan sadece 3 radyo istasyonu vardı. Uzun dalga Ankara Radyosu, orta dalga İstanbul Radyosu, kısa dalga İzmir Radyosu. İstasyonlar güçsüz olduğu için yayınlar cazırtılı olurdu. İstanbul Radyosu Bursa’ya yakınlığından dolayı daha iyi işitilirdi. Marangoz Mustafa Usta’nın bitişiğinde Havlucu Recep Amca Otururdu. Evindeki havlu tezgâhında havlu dokuyordu. Bizim henüz radyomuz olmadığı için radyo dinlemeye Recep Amcalara giderdik.
Karşımızda Emir Sultan Camii’nin imam evi vardı. Orada da cami imamı Evliya Dede oturuyordu. Beyaz sakallı, bastonlu muhterem bir insandı. Camiye giderken biz çocuklar önünde kuyruk olur elini öperdik.
1963-64 öğretim yılında lise bitirme sınavını başaramadığım için bir yıl süre ile beklemeye kaldım. Evimiz ilkokulun hemen dibindeydi. Bir ay için vekil öğretmen olarak çalışmam istendi ben de kabul ettim. İlk memuriyetim bu şekilde başlamış oldu.
Bu arada oda tiyatrosunda açılan fonetik, diksiyon kurslarına devam ettim. Bu kursların yararını Bursa Eğitim Enstitüsü’nde okurken gördüm. O zamanlar okulun kısa dalgadan yayın yapan bir Bursa radyosu vardı. Bursa radyosunda haber spikeri oldum. Dinleyici istekleri programını da ben hazırlıyordum. Radyodaki görevim nedeniyle Bursa’ya gelen her konsere veya tiyatro oyununa ücretsiz girebiliyor, sanatçılarla röportaj yapabiliyordum.